BASINA VE KAMUOYUNA-İŞKENCE İNSANLIK SUÇUDUR

                                         BASINA VE KAMUOYUNA

İlimiz Halfeti ilçesine Bağlı Dergili Mahallesi’nde 18 Mayıs günü çıkan çatışmalar ve sonrasında Halfeti ve Bozova ilçelerinde çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. Baromuza gelen ihbarlar ve baromuz üyesi avukatlar tarafından müvekkillerinin işkence ve kötü muamele gördüklerini ve görevli kolluk tarafından, her bir şüpheli ile yalnızca bir avukatın görüşebileceği, görüşme için vekaletnamelerinin olması gerektiği beyan edilmiş,avukat görüşmesinin kısıtlandığını,kısıtlama kalkınca da CMK 154. Maddede belirtildiği şekilde müvekkilleri ile görüşmelerin özel yapılmasının hukuka aykırı bir şekilde engellenerek, polis nezaretinde görüşme yapılabileceği tarafımıza iletilmiştir .Bunun üzerine başsavcılık nezninde yapmış olduğumuz girişimler sonucunda,kısmen de olsa bu sorunlar aşılmış, yönetim kurulu üyeleri tarafından gözaltına alınan bazı şahıslarla görüşme yapıldığında ; gözaltındaki kişilerin vücutlarındaki darp izlerinden işkenceye uğradıklarına yönelik izlenimler edinilmiştir.Yine sosyal medyaya da yansıdığı gibi , Bozova Yaylak Jandarma Karakolunun bahçesinde çekilen görüntülerde , gözaltındakilerin ters kelepçe ile yere yatırıldıklarını ve bazılarının sırtlarında ayakkabı izlerinin olduğunun görülmesi, işkence ve kötü muamelenin iddia boyutunun çok üzerinde olduğunu göstermektedir.

İnsan varlığına ve onuruna karşı yapılan en aşağılık saldırı olan işkence ve kötü muamele ,sorgulama ve cezalandırma yöntemi olarak ne yazık ki kolluk birimlerinde bir çok soruşturmanın parçası haline getirilmiştir.Yetkili birimlerin yalanlamaları,üstünkörü geçiştirip bu konuyu soruşturma gereği dahi duymamalarına karşın, işkencenin varlığı tartışma götürmeyen bir olgu haline gelmiştir.Gerek somut olayda gerekse de daha önce yaşanmış vakaalarda kolluk birimlerinde işkence yapıldığının tespit edilmesine rağmen yapılan suç duyuruları sonuçsuz kalmış ve işkenceyi yapanlarla ilgili herhangi bir hukuki girişim ve yaptırım gerçekleşmemiştir.

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin İşkence Yasağı Başlıklı 3.Maddesinde belirtildiği gibi Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.”  Bu nedenle

Açıkça belirtiyoruz ki;

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 95.Maddesinin 2 fıkrasının 21. Bendinde belirtildiği üzere Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak,korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmakla mükellef olan Şanlıurfa Barosu olarak İŞKENCEYİ BU COĞRAFYADAN SÖKÜP ATANA DEK HUKUK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ.İŞKENCEYİ YAPANLARIN YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMESİ İÇİN HER TÜRLÜ HUKUKİ GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIMIZDAN HİÇ KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN.VARLIĞIMIZIN TEMELİ OLAN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ BU KENTTE HAKİM KILANA DEK DURMADAN ÇALIŞACAĞIMIZI BELİRTİYORUZ.

Bu sebeple konuyla ilgili başta Adalet Bakanlığı olmak üzere İçişleri Bakanlığını ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Kurulunu, Tüm siyasi parti ve temsilcilerini, Şanlıurfa Valiliği ve Başsavcılığını göreve davet ediyoruz;

Ve yine Başta Türkiye Barolar birliği olmak üzere Tüm Baroları ve üyelerini, İnsan Hakları kuruluşlarını ve aktivistlerini ve tüm duyarlı çevreleri devam eden işkence ile ilgili duyarlı olmaya çağırıyoruz.

ŞANLIURFA   BAROSU