BASIN AÇIKLAMASI-TEHLİKEDEKİ AVUKATLAR GÜNÜ

24 OCAK TEHLİKEDEKİ AVUKATLAR GÜNÜ NEDENİYLE BASIN BİLDİRİSİ

 

Tehlikedeki Avukatlar Günü. Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED) ve Dünyada İnsan Haklan ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) ile Avrupa Barosu İnsan Haklan Enstitüsü (İDHAE) tarafından avukatların meslek yaşamlarında karşılaştıktan baskı ve tehlikelere dikkat çekmek amacıyla organize edilen bir gündür.

Tehlikedeki Avukatlar Günü 2013 yılında olduğu gibi bu yıl da baskı altında tutulan Türkiye’deki meslektaşlarımıza ithaf edilmiştir.

Bugünün son 10 yıllık süreçte iki kez Türkiye'deki avukatlara ithaf edilmesi dikkatle izlenmesi gereken bir husustur ve isabetlidir.

Zira son 10 yıllık süreçte sadece müvekkillerinin hakları için, onların özgürlükleri için mücadele eden avukatlar, türlü bahanelerle adliyelere alınmamakta, duruşma salonlarında hakarete maruz kalmakta, adliye koridorlarında tartaklanmakta, seyahatleri engellenmekte, telefon görüşmeleri kayıt altına alınmakta ve hatta haksız gözaltı ve tutuklamalar ile otoritenin baskı ve tehditleri altında mesleklerini icra etmek zorunda bırakılmaktadırlar.

Tüm Türkiye'de olduğu gibi Baromuza kayıtlı bulunan 42 meslektaşımız da terör veya farklı bahanelerle sırf savunma görevlerini yerine getirdikleri için haklarında soruşturma açılmış, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.

Oysa hukukun üstünlüğüne dayanan modern devlet anlayışında avukatlar görevlerini saptıkları için gözaltına alınamaz, tutuklanamaz. Yöneten ve yönetilen tüm bireyler, herkesin bir gün mutlaka savunulmaya ihtiyacının olacağı ve savunmanın yargının en temel ayaklarından biri olduğu gerçeğini bilirler.

Ancak ülkemizde avukatlık mesleği neredeyse orta çağ uygulamalarını aratacak şekilde güvencelerinden yoksun bir şekilde ifa edilmekte ve savunma hakkının sınırları her geçen gün daraltılmaktadır. Avukat, mahkeme salonunda bulunması gereken şekli bir unsur olarak nitelendirilmeye çalışılmaktadır.

Bu cümleden olarak sürekli baskı ve şiddet tehdidi altında olan ülkemiz hukukçuları, kendilerine yönelen tehdidin sindirme amacını güttüğünün farkındadır ve bu tehditlere boyun eğmeyecektir.

Unutulmamalıdır ki; AVUKATLARIN SESİ KESİLİRSE YURTTAŞLARIN NEFESİ KESİLİR.

Şanlıurfa Barosu olarak mesleğini yaparken baskı ve tehdit altında olan tüm meslektaşlarımız ile dayanışma ve birlik içinde olduğumuzu, bundan sonra da bu konuda mücadelemizin devam edeceğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.

ŞANLIURFA BAROSU